Bazı bilgileri yazarken kendimi durduramıyorum ve uzayınca sonunda siteye yazı olarak eklemeye karar veriyorum. Bu da öyle oldu.

 

Otizmde siyahla beyazdan ibaret değildir.

 

Ülkemizde duygusal/arabesk yaklaşım otizm konusunda da kendini göstermektedir.

 

Bazı aileler çocuklarının otizminin geçmesi! için ilk yıllarda her şeylerini harcarlar. Ama geçmeyeceğini! anlayınca çocuğu tamamen boşlarlar. Artık eğitimiyle pek ilgilenmezler. Nasıl olsa geçmiyor artık…

 

Bazı aileler baştan beri hiç uğraşmazlar, saklar evden çıkarmazlar, kimse bilmez uzun yıllar…

 

Sonra da başta olduğundan daha ağır bir çocukla uğraşmak zorunda kalırlar.

 

Bazı aileler de baştan sona hayatları boyunca onun için ne yapmaları gerekiyorsa her yönüyle uğraşırlar. İşte olması gereken yaklaşım budur.

Pes etmeden, küsmeden…

 

Otizmi ne kadar hafifletebileceğimizi baştan bilemeyiz. Aileye düşen her şeyi yaparken bir taraftan da otizmle yaşamayı öğrenmektir.

 

Çünkü birçok çocukta otizm tam anlamıyla geçmeyecektir!

 

Ama gösterilen çabayla belki tuvalet eğitimini öğrenecektir, özbakım becerilerini öğrenecektir, sosyal hayata katılabilecektir, belki konuşmayı öğrenecek kaynaştırmaya gidecektir;

AMA

Belki de konuşamayacak ama destek teknolojileri ile alternatif iletişim kuracaktır.

 

Belki oçeme gidecektir, ama görsel düzenleyicilerle hayat akışını anlayacak ve kaygı yaşamayacaktır.

 

Belki çişim var diyemeyecek ama çiş kartını getirerek çişini belli edebilecektir.

 

Belki markette parayı ödeyen kişi olamayacaktır ama sıra beklemeyi öğrenecektir.

 

Belki restoranda garsona sipariş veremeyecek ama sizinle birlikte yerinden kalkmadan bağımsız olarak yemeyi yiyebilecektir.

 

Belki dolmuşta tek başına yolculuk yapamayacak ama sessizce yerinde oturmayı öğrenecektir.

 

Belki arkadaşlarıyla havuza gidemeyecek ama sizinle tatile gittiğinizde denizde yüzebilecektir.

 

Belki kitap okuma hobisi olmayacak ama öğrettiğiniz beceriler sayesinde vakit geçirebilecek, takıntılarla kendini harap etmeyecektir.

 

Belki bağımsız bir işte çalışamayacak ama korumalı bir işyerinde basit bir görevi üstlenebilecektir. Unutmayın ki bunu da yapabilmesi yukarıda saydıklarıma ve davranış problemlerinin de en aza indirilmiş olmasına bağlıdır.

 

Bu satırları boşuna yazmıyorum.

Otizm geçmedi/geçmiyor diye boşlayan çok sayıda aile tanıdım. Tam tersi de tabi…

Mesele otizmle yaşamayı öğrenmektir. Onun hayatını nasıl kolaylaştırırım, ona ve aileye hayatı nasıl daha mutlu hale getirebilirim. Bunu araştırmak gerekir.

 

Yani otizm siyahla beyazdan ibaret değildir. Orta/ağır diye tabir edilen çocuğunuzla da daha huzurlu bir hayat yaşayabilirsiniz.

 

Evet burada sosyal devlet desteği de oldukça önemli. Belki daha iyi olabilir ama şu anki verilen imkanlarla da bunların büyük bir kısmı yapılabilir.

 

Yeter ki inanın, çocuğunuza güvenin. Otizm siyah ve beyazdan ibaret değildir. Otizme rağmen birçok şeyi başarabilirsiniz.

 

Bu satırları okuyorsanız zaten araştıran gruptasınız, sizi tebrik ederim.               

 

Mümkünse bu yazıyı diğer ailelerin de okumasını sağlayın…

 {jcomments off}